21 Temmuz 2016 Perşembe

Tencereden geçip giden fare gibi..


Bir tencere sütün içinden geçen fare geldi aklıma. Bu görüntü aklıma o kadar sağlam kazınmış ki, bunun bir deyim olduğunu sanmışım. Meğer aile büyüklerinden dinlediğim gerçek hikayenin bir parçasıymış.

Bir tencere süt kaynatılmış, soğusun diye de tencere yere konmuş. Farenin teki tencerenin bir yanından girmiş süte, öbür yanından çıkıvermiş!  Eh köylük yer,eski zaman, yoksulluk var tabii. Bi tencere süt bulunmuş, öyle kolay kolay dökülemiyor içinden fare geçti diye. El mahkum, içirilmiş o süt çocuklara.

Hayatıma girenlerden bazıları BENİM - benim!- tenceremdeki fare gibi, sepetteki çürük elma gibi. 
Ne sütü dökmeye kıyabiliyorum, ne sepetten çıkmak istiyorum. Ne münasebet !

"Bir sepet sağlam elma, içindeki bir çürük elmayı sağlama çıkartamaz. Fakat bir çürük elma, hepsini çürütür."

Neyse ki ben Nilüfer'im. Güzel çiçeklerimi köklerim çamurdayken açabiliyorum.

NT
21.07.2016




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder